MONA ISLAM | Eylül | 2015 | KÖSELER | Okunma: 1662
Ey kalplerimizin tabibi ve devasi, ey bedenlerimizin afiyeti ve sifasi, anamiz-babamiz sana feda olsun!

“Aralarinda hükmetmesi için Allah ve Resulü’ne davet olunduklari zaman mü’minlerin sözü ancak, ‘Dinledik ve itaat ettik!” demeleridir. Iste bunlar kurtulusa erecek olanlardir. Kim Allah’ ve Resulü’ne itaat eder Allah’tan korkar ve O’nun yasaklarindan sakinirsa iste onlar kurtulusa erecek olanlardir.” (Nur, 51-52) Insanlarin israrla ve inatla hadis-i seriflere saldirdigi günleri yasiyoruz. Bu saldiri hadis rivayetlerinin senetlerine müphemlikle gölge düsürerek, hadis-i serifi tahfifle, Kur’an’da var mi, sorulariyla süphe tohumlari ekerek yapilmakta; bazen de gelenege dönük bir süpheyi içinde barindirmakta, bu sayede nurani bir zincir koparilarak kaynaklara dönüs teklif edilmekte ve sanki hadise laf edilmiyor izlenimi verilmekte. Bu ikincisi daha sinsi bir saldiri zira hadisleri bize ulastiran usul, gelenek içerisinde bulunuyor, usulü ortadan kaldirinca vusül de kendiliginden ortadan kalkmis oluyor. Bir üçüncü saldiri biçimi ise hadisin manasini tarihsellestirmekle yapiliyor. Peygamber bunu söylemis, evet, ama belirli bir zaman diliminde belirli bir has olaya binaen, belirli bir sahsa söylemis, dogru. Ama buradan su sonuca variliyor, bu söz bugün bize hiçbir sey söylememekte…
Büyüklerimizden ögrendik ki saldirinin oldugu yer siar-i Islamiye hükmündedir. Bir zaman için en önde görülmeyen isler dahi saldiri aninda, onlara saldiri zimnen Islam’in sembollerine, medeniyet iddiasina, köklerine saldiri anlamina geldiginde bayrak hükmünde telakki edilir. Bu füruattan olan hükümler için bile böyleyken Sünnet-i seniyye-i Resulullah (sav) için elbette ki böyledir. Hadis-i serife saldiri Islam’in temeline saldiridir. Bu saldiriyi yapanlar bazen kasitla bazen gaflet ve dalaletle bazen de etkisi altinda kaldiklari bir rüzgara kapilarak bunu yapsalar da hüküm degismez. Hadis-i serifleri gölgeleme ve üzerlerine süphe tohumlari serpme girisimleri kendilerine mü’min ve Müslüman diyen herkes için bir savas alarmidir. Böyle bir durum manen Uhud’da Efendimizin (sas) mübarek yüzünün yaralanip mübarek disinin sehit edildigi, ashab-i Resulullah’in O’nun (sas) etrafinda etten duvar ördügü, Cafer-i Tayyar Efendimizin bayragi tasimaktan vazgeçmeyip iki kolunun da sehit edildigi güne benzer. Hadis-i serife saldiri sürdükçe hadis-i seriflerin önünde etten duvar örmek, Sünnet-i seniyye bayragini iki kolumuzu da koparsalar tasima gayreti içinde olmak gerek.
Evvela bu rüzgara cahilane kapilanlarin en ziyade etkilendigi iddiaya cevap verelim: Bu söylediginiz Kur’an’da var mi?
“Peygamber Efendimiz size ne verdi ise onu alin, size ne yasak etti ise ondan sakinin.” (Hasr, 7)

(Yazinini tamami Ilim ve Irfan dergisi Eylül (2015) sayisinda.)

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016