BIR AHIR ZAMAN HASTALIGI
KUSUR ARAMAK
Mona Islam

Modern zamanlarin problemlerinden biri her seye kusur odakli bakmak olmali. Insanlar özellikle bu zamanda insanin iki temel vasfindan biri olan kuvve-i dafia (itme kuvvetini) çokça kullanir oldular. Esyayla, olaylarla, insanlarla muhatap olusumuz ancak bir itis-kakisla mümkün saniyoruz. Kendimiz disinda her seyde bir kusur buluyor ve her seyi tüm kuvvetimizle itiyoruz. Bu yüzden psikiyatr ve psikologlar yasadigimiz zamana narsizm çagi da diyorlar.

Allah’in Hakem ismini biliriz. Bazi büyükler el-Hakem’i ism-i azamdan da sayarlar. Hakem, basitçe hüküm veren, yargilayan, degerlendiren demektir. Ölçme, tartma, yerli yerine koyma, yerinde olmayani fark etme, kusuru tespit etme bu isme bakar. Hakem ismi insanlarda da tecelli eder. Insan arzin halifesi olarak esya üzerinde hüküm sahibidir. Bu sadece onlari egemenligi altina almasi anlamina gelmez, ayni zamanda onlari yargilar da. Hakem olur, esyayi siniflar, iyi ve kötüyü, kusurlu ve kusursuzu, hatta güzeli daha güzeli, giderek en güzeli birbirinden ayirir. Insan ölçme ve degerlendirme yapabilen varliktir ve bunu ancak bu isimle yapar. Alemde insandan baska yargilayici varlik yoktur. Dolayisiyla bu ismi tasimamiz güzeldir.

...

O AYET BIZE NE KADAR TESIR EDIYOR?
M. Erdogan Bas

Kur’an, en son nazil olan ilahi kelam. Insanligin iki dünyayi tanimasi için Allah tarafindan gönderilen yegane kilavuz. O, üstün bir söz. Onunla digerleri arasindaki fark, Yaratanla yaratilan arasindaki farka benziyor. Bu öyle bir söz ki, okundugunda üstünlügü, Arap lisanina vakif olsun olmasin hemen herkes tarafindan anlasilir. Manasini anlamadigi halde dinledigi Ayetlerin tesiriyle kendini tutamayip içten gelen bir cezbeyle “Allah!” deyip göz yaslarina hakim olamayan nice insan vardir. Tarih, manasini anlamadigi halde 600 küsur sayfalik bir kitabi, ibadet niyetiyle hayati boyunca onlarca defa hatmeden Kur’an sevdalilarindan baska bir millete sahit olmamistir.

O ilahi sözün, özellikle inanan gönüllere müthis bir tesiri vardir. Basta Peygamberler Sultani olmak üzere, yildiz sahabeler, ilimlerini Kur’an’a borçlu olduklarini itiraf eden alimler ve daha nice adi sani bilinmeyen gizli cevherler; okuduklari veya duyduklari bir ayetin tesiriyle bazen geceyi uykusuz geçirmis, bazen aglamaktan bitap düsmüs, bazen kagit kaleme sarilip o ayetin tefsirini yazmislardir.

...

BIR ELMA, BIN DERS
Cüneyt Gökçe

Imam Azam’in (ra) babasi Sabit’e nisbet edilen bir menkibeyi duymayanimiz yoktur, diye düsünüyorum. Meshur olay söyle nakledilir:

Sabit, bir derenin kenarinda abdest alirken yukari taraftan kendisine dogru yüzmekte olan bir elma görür ve bir çirpida alip isirir. Ancak tam o esnada hemen vazgeçerek kendi kendine söyle düsünür:

-Hay Allah, su gaflete bakin; bu elma bana helal mi ki, hemen isirdim…

Gerçi elmayi yememis sadece isirmistir; ancak tam zamaninda vazgeçmisse de bir-iki damla elma suyu bogazina inmistir ve bu ona caiz degildir. Yemeye tesebbüs bile etmemeliydi.

Sabit, hemen suyun geldigi tarafa dogru yürüyüp elmanin sahibini aramaya baslar. Onu bulacak ve helallik dileyecektir. Çünkü onun bahçesine ait bir elmayi isirmis ve bir-iki damla suyunu istemeyerek de olsa yutuvermistir.

...

VELAYET SEMASININ KUTUP YILDIZI:
SAH-I NAKSIBEND
Mustafa Nezihi Pesen

Yer Kasr-i Hinduvan. Buhara’ya bir fersah uzaklikta bir köy. Hacegan’dan Muhammed Baba Semasi Hazretleri her zamanki gaybet ve istigrak halinde bir söz mirildaniyor: “Bu topraktan bir yigit kokusu geliyor, yakinda Kasr-i Hinduvan Kasr-i Arifan olacak.” Baba Semmasi Hazretleri bir yil sonra, 1318’de yine bu köyü ziyaret ettiginde üç günlük Bahaüddin Naksibend hazretlerine nazar edip müridlerine söyle der: “Kokusunu isittigimiz feta/yigit budur.” Sonra da Halifesi Emir Külal Hazretleri’ne, “Oglum Bahaeddine’e sefkat ve terbiyeni esirgeme, yoksa sana hakkimi helal etmem,” buyurur.

...

HASED BIR HASTALIKTIR
TEDAVI EDILMELI
Mazhar Salih

Nisa Suresi 54. Ayet-i Kerime:
Allah Teala buyurdu ki: “Yoksa onlar, Allah’in lütuf ve kereminden insanlara verdigi nimetleri kiskaniyorlar mi? Süphesiz biz, Ibrahim ailesine de kitap ve hikmeti vermistik. Hem de onlara büyük bir mülk ve saltanat ihsan ettik.”

Ebu Davud, Sünen, Edeb 52:
Ebu Hüreyre’den (ra) rivayet edildigine göre Peygamber Efendimiz (sas) söyle buyurdular: “Haset etmekten sakinin. Zira atesin odunu (veya otlari)
yiyip bitirdigi gibi haset de iyilikleri yer bitirir.”

Imam Gazali (ra) Ihya Ulumu’d-din adli eserinin Hased bahsinde sunlari kaydeder:
“Bilmelisin ki hased, en büyük kalbi hastaliklardandir. Kalbi hastaliklar ancak ilim ve amel ile tedavi edilebilir. Hased hastaligi için faydali olan ilim: Hasedin, senin dünyan ve ahretin için zararli oldugunu, hased edilen kisiye ise ne dünyada ne de ahirette zarar veremeyecegini, bilakis o kisi kendisine hased güdüldügü için dünya ve ahirette bunun faydasini görecegini bilmendir. Simdi sen eger kendine düsman, düsmanina da dost degilsen ve bunu (söylediklerimi) basiretinle görüp anlarsan o zaman kesinlikle hasedden uzak durursun.

...

ÇOCUK VE TELEVIZYON
(KADIN VE AILE KÖSESI)
Esra Küçük

Televizyon bulunmayan bir ev için, artik hepimiz saskinlik duyuyor olmaliyiz. Yetiskinlerde televizyon ve internet bagimliligi ve kontrollü kullanimi konusunda birçok yazi okumusuzdur. Fakat yetiskinlerin televizyon bagimliligindan daha tehlikeli bir durum varsa o da, çocuklarin televizyon bagimliligidir. Her birimizin evinde siradan bir esya olarak kendine yer açan televizyon, çocuklar söz konusu oldugunda büyük bir tehlike unsuru olarak oturuyor olabilir kiymetli kösesinde. Anne ve babalar olarak çocuklarimizin izledikleri televizyon programlari ve süreleri konusunda fazladan bir dikkat harcamayi boynumuzun borcu olarak görmeliyiz.

(Yazilarin devami Ilim ve Irfan Dergisi Eylül 2012 sayisinda...)