ILIM VE IRFAN | Ekim | 2020 | AYIN KONUSU
Tedbir-Takdir Çizgisi

Kader; insanin hayat çizgisidir. Bu çizgiyi insani yaratan çizmistir. Insan; kendisine çizilen bu hududa, çizgiye, sinira siki sikiya bagladir. Fakat çizginin çerçevesinin ne oldugu, nerede baslayip nerede bittigi bilinemez. Dahasi çizginin baslangici ve sonucu da bilinemez. Ancak her ikisi de gerçeklestikten sonra bilinir, ifade edilir. Bütün bu bizce bilinemezlikler içinde bilinen, bize bildirilen uymamiz icap eden sözler ve tavirlar vardir.
Çizginin sinirlari yasandikça fark edilir, fark edildikçe yasanir. Bütün bunlar nihayetinde bir takdirle meydana gelmistir. Sayet bir takdir, bir ölçü, bir hesap olmasa idi ne baslangica ne sonuca ne de ikisi içindeki hayata bir nizam verilebilirdi.
Tedbir; bir seyi önlemek veya olmasini saglamak için yapilan hazirlik, basvurulan çare, önlemdir. Yine tedbir; bir seyde muvaffakiyet için lazim gelen hazirligi yapmadir. Insana düsen kisim burasidir; bundan sonrasi takdirin isidir. Takdir; Rabbimizin ölçüsüdür, tayinidir, nasip ettigidir; ol dedigidir. Insan tarafini bilmeli, üzerine düseni yerine getirmeli, her halükarda ellerini ve yüregini Rabbine açarak O’nun (cc) takdirine riza göstermelidir. Ölçüyü, siniri, hududu asanlar baska bir çikisa ulasir; seytanin ve nefsinin götürdügü çikisa. Bizler, bize düsen önlemi alarak hem simdiyi hem de gelecegi bizden beklenen sekilde ihya ve insa ederek sonrasini takdir makamina birakmali, Rabbimizin takdirine de boyun egmeliyiz. Ne tembellik, uyusukluk, nemelazimcilik, suçlayicilik ne de kendi nefsimizi üstün görme, çizginin üstünde yük yükleme.
Tedbir; aklin ve ilmin geregi olarak isi idare edebilmek, isin sonunu düsünerek hareket edebilmektir. Dagdaki çobandan devlet baskanina kadar herkes islerin hakkaniyet çerçevesinde yürümesi için tedbire, tedbirlere basvurur. Düsünelim; mahser günü Rabbimizin huzuruna çikacagiz. Buraya elleri bos gitmek, o gün için tedbirini almamak, ömrü ibadetle ve taatle süslememek ve o günde terazinin bos kalmasi hiç olur is midir? Bizlerin asil tedbiri o güne hazirlik olmali degil midir? Dünya isleri için, para pul, mal mülk için aldigimiz tedbirler bizim nihayet seksen yillik ömrümüze fayda saglar. Orasi için alacagimiz tedbir ise sonsuz mutlulugun kaynagi olacaktir. Tedbiri de bize aldiran, takdir eden Rabbimizdir. Biz her adimimizda O’na muhtaciz.
Dosyamizda da bunu dedik, diyoruz; gayret ve tedbir bizden, tevfik ve takdir Allah’tan.

Takdir ve Tedbir
Prof. Dr. Süleyman Uludag

Takdir kelimesinin kökü olan kadr; miktar ve kudret, kiymet, ölçü ve takat gibi anlamlara gelmektedir. Kadrini bilmek, degerini bilnektir. Miktar da ölçüdür; takati ve kuvveti olana kâdir denir. Alinyazisi anlaminda kullanilan kader, kadr ve miktarla ilgili bir kavramdir.
Takdir kelimesi, degerlendirmek, bir seyin kiymetini tespit etmek, kararlastirmak ve ölçüp biçmek anlamina gelir. Mukadder ve mukadderat ise kararlastirilmis ve ölçüp biçilmis sey demektir. Mukadder(at) kelimesi kader anlaminda kullanilir. Kur’an-i Kerim’de; Allah’a, meleklere, peygamberlere, kitaplara ve ahirete iman ediniz, (Nisa, 136) dendigi halde açik ve kesin sekilde “kadere iman ediniz” seklinde bir ibare ve ifade olmamakla beraber Cibril hadisinde kadere iman, imanin sartlari arasinda zikredilmistir. Ayrica; “Biz her seyi bir kader (miktar ve ölçü ile) yarattik.” (Kamer, 49); “Allah’in emri mutlaka yerine gelecek, yazilmis bir kaderdir.” (Ahzap, 38) mealindeki ayetlerde ve benzeri diger bazi ayetlerde de kadere isaret edilmistir. Ehl-i sünnete göre kader, imanin sartlarindandir. Fakat Mutezile mezhebi mensuplari Sünnilerin kader tarifini ve yorumunu daha dogrusu kaderi kabul etmezler. Bu durum, Ehl-i kible olan Mutezile’nin Müslüman olarak kabul edilmelerine engel olmaz lakin kaderi inkar, kabul edilemez bir bidat sayilir.

Tedbir Ilahi Bir Emirdir
Doç. Dr. Ibrahim Baz

Kainatin kusursuz sekilde devrine devam etmesi ve bunun kiyamete kadar sürecek olmasi kuskusuz Ilahi irade ve kudretin sonucudur. Allah, bütün olmus ve olacak olanlari ilm-i ezelisi ile en ince detayina kadar bilmektedir. Allah’in iradesiyle ezelde takdir ettiklerinin -kader-, zamani geldikçe gerçeklesmesi de -kaza- O’nun (cc) izni iledir.
Bir kisim olaylar bu sekilde Allah’in takdiriyle gerçeklesirken, bir kisim olaylar ise insanin imtihan için yaratilmasi nedeniyle onun irade ve gayretine göre gerçeklesmektedir. Insanin memleketi, cinsiyeti, anne babasi, sekli, zekasi ve zenginligi gibi hususlar bütünüyle Allah’in iradesi ve takdiriyle gerçeklesmektedir.
Insanin bu konularda bir seçme hakki ve müdahalesi olmadigi için mükellefiyeti yani sorumlulugu da bulunmamaktadir. Inanan insana bu konularda yakisan tavir, eger nimet verilmisse simarmamak ve böbürlenmemek, bunun yerine nimeti vereni bilmek ve sükrün geregini yapmaktir. Yahut nimetin azligi karsisinda sabir ve sebat edip imtihanin bu sekilde gerçeklestigini bilmektir.
Inisiyatifine birakilmis konularda insanin ortaya koydugu irade ve bu iradenin gerçeklesmesi için gösterdigi gayret neticesinde sorumluluk da kendi üzerine kalmistir. Örnegin ilk insan olan Hazret-i Adem ve esi Havva’nin cennet hayatini, onlarin ebedilik agacina Iblis’in aldatmasi neticesinde el uzatacaklarini ve nihayetinde imtihan için yeryüzüne ineceklerini Allah zaten bilmektedir. Ancak cennetten inisin nedeni, önceden uyarilmalarina ragmen Hazret-i Adem ve esinin yasak olana el uzatmalaridir. Onlar irade etmis, olmasi için gayret göstermis ve Allah da yaratmistir.
Ister insanin iradesiyle gerçeklessin isterse imtihanin geregi olarak takdir-i Ilahi ile gerçeklessin, Islam bütün konularda insandan tedbirli olmasini ve kendine verilen aklini tedbir almak için kullanmasini istemektedir. Örnegin Asr-i saadetin en önemli olaylarindan biri olan Hudeybiye antlasmasi gerçeklestiginde, Mekkeli müsriklerin ve Medineli münafiklarin birlikte hareket etmesi nedeniyle, Allah Müslümanlari sözünde durmayan insanlara karsi uyanik ve tedbirli olmalari konusunda uyarmis ve gafil yakalanmamalari için söyle buyurmustur: “Ey iman edenler! Tedbirinizi alin da savasa ayri bölükler halinde çikin veya hep birlikte çikin.” (Nisa, 71) Buradan anlasiliyor ki tedbir, Ilahi bir emirdir. Tedbiri ihmal imtihani kaybettirir.


(Dosya yazilarinin tamami derginin Ekim, 2020 sayisinda.)

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016