SAADETTIN ACAR | Haziran | 2019 | BASLARKEN
Ramazan ayinin gidisi her zaman bana ayni duygulari yasatir ve çevremde tanidigim birçok insanda gördüklerim, sahit olduklarim beni endiselendirir her seferinde. Maalesef bir “Ramazan Müslümanligi” var ve bu beni endiselendiriyor. Peki, endisem ne ve Ramazan Müslümanligindan ne kastediyorum, anlatayim:
Ramazan-i serifin gelisine sevinmek bir iman belirtisidir. Hayatinda onun hatirina, o geldi diye degisiklik yapanlara Ramazan ayi, rahmetler yagdirir. Ki ancak onun kiymetini bilen, onu hakkiyla karsilayip agirlayanlar, ondan hakiki anlamda istifade edebilirler. Onun gelisiyle heyecanlanmayan, gidisiyle hüzünlenmeyen bir gönle Ramazan’in ugradigini söylemek ne mümkün. Ramazan’in kalbinde ve gönül dünyasinda devrim yapmadigi kimseye hangi bereket ve rahmetinden söz edilebilir ki? Ramazan ayi, içinde barindirdigi türlü güzelliklerle ve kendine has bereketiyle gelir. Müminler bu ayi ganimet bilir, yüce Allah’in kereminin yeryüzüne saganak saganak yagdigi bu dönemleri en iyi sekilde degerlendirirler. Allah Teâlâ’nin feyiz ve bereketinden mümkün oldugunca çok istifade etmeye çalisirlar. Bu ayda tüm Islam dünyasinda dinî yasantida gözle görülür bir artis olur. Namazlar eda ve kaza edilir, çokça Kur’an-i Kerim okunur, sadaka ve infak konusunda her zamankinden daha cömert davranilir. Tüm bunlarin önemli oldugunu, küçümsenemeyecegini, insanlara; dinin ruhuyla iliski kurmada ciddi anlamda katki sundugunu kabul etmeliyiz. Insanlarin bu ayda diger aylara nazaran daha çok kulluk vazifelerine yogunlasmalarinda garipsenecek bir durum yok yani. Çünkü bu ay, arindiran, temizleyen, günahlari affettiren bir ay; insani anasindan yeni dogmus gibi paklayan. Hem tabii ki teravih gibi, oruç gibi, mukabele gibi bu aya mahsus ibadetler de var. Dolayisiyla bu ayda yogunlastirilmis ibadetlerin tüm bir yil boyunca sürdürülemez oldugunu görmemiz gerekir.
Buradaki ariza ve endisemin temel sebebi sudur: Bu aya mahsus ibadet etmek, ibadetleri, kullugu bu aya hasretmek/ hapsetmektir. Zira onun mübarek olmasi, diger aylarin mübarek olmadigi anlamina gelmez ve bu yanlis varsayimdan yola çikarak bu ayda ibadete yogunlasmamiz diger aylarda günaha girmemize cevaz vermemeli, vermez. Bu mübarek zamanlari, yilin diger aylarinda islenen günahlar için bir sigorta gibi görmek, nasilsa bu mübarek gün ve gecelerde, bir yil boyunca yaptigim hatalari telafi ederim, düsüncesiyle rehavete kapilip zamani isyan ve nisyanla geçirmek büyük yanilgi. Kanaatimce Ramazan telakkimizin en sorunlu tarafi budur. Sorunludur çünkü -bu anlayisi bir an için dogru kabul etsek dahi- bir dahaki senenin Ramazan ayina ulasmamizin garantisi yoktur her seyden önce. Ya ona ulasmadan huzura çagrilsak? Ya Rab, Ramazan ayinda temizlenip arinacaktim, o ayda malimi sadaka ve infakla temizleyecek, kulluk vazifelerimi hakkiyla ifa edecektim mi, diyecegiz? Desek bile bunun kabul görür bir mazeret olacagini mi saniyoruz?
Bu anlayistaki bir diger ariza da, her zamanin kendine ait bir ibadetinin oldugunu, her insanin o anda o ibadeti yapmakla mükellef oldugunu hesaba katmamis olmasidir. Ramazan ayi, kendisinden önceki ve sonraki aylarin sigortasi ve temizleyicisi olmaktan önce, içinde bulunulan o bir ayin hakkini vermek durumunda kaldigimiz bir aydir. Yani tüm yilini taat ve ibadetle geçirse bile bir insan, yine de bu ayda ibadetlerini yogunlastirmakla mükelleftir. Her ânin vazifeleri oldugu gibi Ramazan ayinin da kendine has vazifeleri vardir ve bu vazife öncelikle Ramazan ayinin hakkini vermekle ilgilidir. Burada, kendisinden öncesini ve sonrasini etkileyip etkilemeyecegi sonraki bir bahistir.
Ramazan Müslümanligi dedigim sey de tam olarak budur. Ibadetle yogunlastirilmis bir ay geçiren fakat bu ay bittikten sonra sanki sorumluluklari bitmis gibi yanlislarina yeniden baslayan bir anlayistan beslenen bir Müslümanlik. Dolayisiyla bu yanlisa düsmemeli; Ramazan sonrasi da ayni dikkat ve heyecanla, ayni korku ve ürpertiyle dine sarilmali ve bir dönemlik Müslüman olmaktan kaçinmaliyiz.
Her Ramazan sonrasi kalbimin gündemine düsen bu önemli meseleyi, kendimi tekrarlama pahasina yeniden ve yeniden yazmayi bir kardeslik vazifesi biliyorum.
Allah Teala’dan, bu ayda kazandigimiz güzel huylari daimi kilmasini ve tüm bir yila yayma irade ve gücünü lütfetmesini diliyorum. Ibadetlerimiz makbul olsun. Bayramimiz mübarek olsun.

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016