Ilim ve Irfan dergisi 6. sayisinda “Bir Esige Yüz Sürmek” ibaresiyle tevbeyi kapagina tasiyor.

Yasanabilir bir dinin ve hayatin temel ilkelerini çagin ihtiyaçlarina göre degerlendiren Ilim ve Irfan, tasavvufî hayat çerçevesinde her ay bir kavrami irfanin merkezine yerlestiriyor.

Nefsimizi hesaba çekerken 
“Tevbe, Bir Esige Yüz Sürmek” kapagiyla çikan derginin orta sayfasinda Irfan Kaynagi kösesinde Seyh Muhammed Muta’ el-Haznevi’nin yazisinin basligi ayni zamanda Hz. Ali Efendimizin bir sözü: “Bela Günahla Iner ve Sadece Tevbeyle Kaldirilir.” “Akilli insan her gün nefsini muhasebe etmekten, onu hesaba çekmekten gafil olmayan kimsedir. Hatta her isinde her an bunu yapmalidir. Eger salih bir amel islerse Allah’a hamd eder, Allah’tan bunu kabul etmesini ve bu ameli daha fazla yapmaya muvaffak kilmasini talep eder.” diyen Seyh Muhammed Muta’ el-Haznevi, yagmurlarin durmasi, geçim zorlugu, Müslümanlara gelen belalar gibi halleri Allah’in kullarina kizginligi olarak ifade ederek bunlarin kaldirilmasi için tevbenin önemine isaret ediyor. Tevbe dosyasi kapsaminda Selim Hasimoglu, Hamza S. Toprak ve Rabia Brodbeck isimleri de dikkat çekiyor.

Rabia Brodbeck, “Askin Hazinelerine Tevbesiz Ulasilmaz” baslikli yazisinda, irfan dünyamizdan kiymetli büyüklerin sözleri ve menkibeleri ile tevbenin anlamina deginiyor. “Samimi bir mü’min asla tevbe halini terk etmez çünkü o daima Allah’in huzurunda oldugunun bilinciyle yasar. Her zaman ve her yerde Rahman’a siginir bundan dolayi o, Allah’in tekligi, yüceligi ve mükemmelligi önünde kendi yetersizliginden ve hiçliginden asla habersiz degildir. Gerçek âsiklar Allah’i bir an bile unutsalar pisman olup o bir anlik gafletten arinma ihtiyaci hissederler, oysa insanlarin çogu yalnizca günah islediklerinde tevbe etme ihtiyaci hissederler.” diyen Rabia  Brodbeck en yüce bir makam olarak samimi mü’minin tevbesini bizlere örnek gösteriyor.

Öfkesini yutana cennetler var 
Dergi sosyal hayatin çesitli tezahürlerini de ele alarak bunlari bir bütünlük içinde sunuyor. “Öfke Atesinden Allah’a Siginmak” baslikli yazida Ismail Acarkan, öfkenin ve öfkelinin hallerini dinî ve psikolojik delillerle degerlendirip bir çikis yolu sunuyor. Öfkenin nedenlerinin basinda kibir, bencillik, tahakküm istegi ve hirs gelir. Kiside bunlar varsa kendisini hakli ve dogru buldugu durumlarda “önemsenmeme, küçük görülme, dikkate alinmama” hissi olusur. Ardindan öfke gelir. Iste bu öfke halinin izalesi için, Acarkan, “Öfkeye karsi gösterilen sefkat, atese karsi su ne ise odur. Öfkelendiginiz zaman baskalarina karsi sefkat duymaya çalisin. Göreceksiniz, öfkeniz dinecek.” diyor.

Her ay dolu dolu yazilarla okurla bulusan Ilim ve Irfan’in Subat sayisinda, Selahattin Yildirim, Zeki Bulduk, Kamil Yesil, Ahmet Birler gibi isimler dergiye güç katiyor.

Dergi “ailemiz” bölümüyle hanimlarin gönlünü kazanmasini biliyor.