Muhterem Müslümanlar, hiç süphesiz fani birer varlik olmamiz hasebiyle hepimiz günün birinde yok olup gidecegiz. Kuskusuz bize yararli olacak, ahirette bizleri sikintilardan kurtaracak sadece ve sadece salih amelimizdir. Bu yüzden Allah’i ne sekilde memnun edebilecegimizi O’nun (cc) rizasina nasil ulasabilecegimizi O’nu (cc) nasil razi edebilecegimizi ve kendimizden hosnut kilabilecegimizi düsünmek zorundayiz.
Rabbimizin bizim ibadetimize hiçbir ihtiyaci yoktur. Yüce Allah ne günahkarlarin günahindan zarar görür ne de ibadet edenlerin ibadetinden yararlanir. Ancak yüce Allah toplumun maslahati geregi birtakim dini kurallar ortaya koymus; bu baglamda bazi emir ve yasaklar belirlemistir. Buna göre kul, bu emirleri yerine getirme ve yasaklardan uzaklasma konusunda yüce Allah tarafindan basarili kilindigi takdirde bu, kendisinin salih insan oldugunun ve Allah’i hosnut ettiginin göstergesi olur.
Diger yandan sehvet ve lezzetlere egilimli olmasi, ahiret yurdunda nelerle karsilasacagini sürekli unutmasi dolayisiyla insanogluna bir uyarici gerekir. Bu uyarici arada bir kendisini ikaz edecek; günün birinde mutlaka ölecegini ve ahiret yurduna gidecegini kendisine hatirlatacak.
(Yazinin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Haziran sayisinda.)