Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamd olsun. Efendimiz Muhammed’e, bütün al ve ashabina salat ve selam olsun.
Babam Seyh Hazretleri söyle buyurdu: “Çok çalismak ve gayret göstermek lazim ancak her seyden önce iyi niyet sahibi olmak gerekir. Çünkü insan ne kadar salih amel islerse islesin, ne kadar hayir ve hasenat yaparsa yapsin, ne kadar tasaddukta bulunursa bulunsun, ne kadar evrad ve ezkar çekerse çeksin eger beraberinde ihlas ve samimiyet yoksa hepsi bosunadir ve bunlarin hiçbir faydasi bulunmamaktadir.”
Aziz kardeslerim, her konudaki is ve amelimizde iyi niyet ve ihlas bulunmalidir. Hazret-i Peygamber, amellerin kabul ve red ölçüsü olarak ihlasi vurgulamistir. Söyle buyurmustur: “Ameller niyetlere göredir, herkese ancak amelinin karsiligi vardir.”
Niyetin düzeltilmesinden sonra sira çaba ve gayrete gelir. Insan, bütün amelini sadece Allah rizasi için yapmadigi sürece maksadina ulasamaz.
Zayif iradeli ve anlama özürlü bir kisim basit insanlar, yaptiklari bazi iyi amellere güvenerek Allah katinda yüce makamlara sahip olduklari inancina kapilirlar. Halbuki gerçekte nefslerine yenilmisler ve aldanmislardir. Çalisip yorulurlar ancak çok önemli bir noktayi gözden kaçirmislardir; bunlar amellerinin Allah nezdinde makbul olup olmadigini hiç düsünmezler: Niyetimiz sadece Allah rizasi miydi; yoksa amelimizi kendimizi begendirme ve riyakarlik için mi yaptik? Yüce Allah bu amelimizi kabul mü etti, yoksa yüzümüze çarpip bosa mi çikardi?
Kardeslerim, bu durum güçlü bir imana ve dikkate bag¬lidir. Iyi bilinsin ki kitap tasiyan herkes alim olmadigi gibi, tesbih tasiyan herkes de zakir olmaz; iki rekat namaz kilan herkes de abid olmaz. Her seyden evvel salih amellerimizi geçersiz kilan manevi hastaliklardan temizlenmek gerekir.
Bu durumu sair söyle dile getiriyor: Heyhat! Esen her meltem Hicaz’dan degil Cilali her demir Yemenli degil!

(Yazinin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Agustos (2016) sayisinda.)