Günde bes vakit kilinan namaz, günde bes kez bir ahit yenilemek anlamina geliyor. Rabbimizle aramizdaki ahdi yeniliyoruz, onu yeniden imzaliyor, kullugumuzu bir daha ibraz ediyoruz. Bu yönüyle, insanin yücelisinin bir temsili olan namaz, ayni zamanda insanin unutkanliginin ve nankörlügünün de bir belgesi oluyor. Yani o kadar unutkan ve nankör olabiliyor ki insan, kul oldugunu günde bes kez hatirlamasini saglamak gerekiyor.
Ilim ve Irfan dergisi Agustos sayisinda (sayi, 36) namaz hassasiyetini dosya konusu olarak isliyor, gündeme tasiyor.
Dosya kapsaminda Prof. Dr. Ali Akpinar, Doç. Dr. Ahmet Albayrak, Yrd. Doç. Dr. Ibrahim Baz ve Rabia Brodbeck’in yazilari yer aliyor. Prof. Dr. Ali Akpinar, namazin peygamberlerin ortak mirasi oldugu vurgusunu öne çikariyor. Zor zamanlarda namazin insana nasil bir serinlik kattigini Efendimizin hayatindan bir tabloyla açikliyor: “Peygamberimiz bir sikinti ve bela ile karsilastiginda namaz kilarak Allah'tan yardim diler ve rahatlamaya çalisirdi. O (sas), ashabinin suikastla sehit edildikleri haberini alinca Hazret-i Bilal'e hitaben, ‘Ey Bilal, kamet ederek bizi namaza baslat da rahatlayalim!’ buyurmuslardir.”
Doç. Dr. Ahmet Albayrak hayatin namaz etrafinda anlam buldugunu ifade ettigi yazisinda, namazi güzel olan kimsenin hayatinin da güzel olacagini vurguluyor. Yrd. Doç. Dr. Ibrahim Baz ise, namaza tasavvufi pencereden bakiyor. Asil namazin kalbin secdesiyle eda edildigini isaret ediyor. “Namaz nasil ibadetlerin zirvesi ise namazin zirvesi de secdedir. Secdede beden geldigi topraga yönelir, kalp ve ruh ise Allah’a yönelir. Her sey aslina döner.” diyor, Yrd. Doç. Baz.
Rabia Brodbeck ise kullugun zirvesinin namaz oldugunu beyan ediyor. Rabia Hanim, namaza olan sevgisini su sözlerle dile getiriyor: “Islam dinine ilk girdigim andan itibaren yaptigim tüm ibadetlerin içerisinde namazin mübarek cazibesi beni benden almayi basarmistir. Müslüman olmadan önce namaza âsik oldum.”
Orta sayfada sohbetleri yer alan Seyh Muhammed Muta’ Haznevi bu sayida, dinin direginin ibadet, ibadetin esasinin ise muhabbet oldugunu isaret ediyor. Seyh Muhammed Muta’ Haznevi ibadetin iki temel sartini söyle beyan ediyor: “Birincisi, Allah Teala neyi emretmis ya da yasaklamissa, Resulü neye davet etmis ve belirtmisse bunlarin tamamina siki sikiya sarilmak gerekir. Bu, Allah’a boyun egmenin ve yasantiya yansitmanin adidir. Ikincisi ise, bu bagliligin Allah’i hakkiyla seven bir kalpten çikmasi gerekir. Çünkü Allah’tan daha fazla sevilmeye layik hiçbir varlik yoktur.”

Ilim ve irfan hazineleri
Prof. Dr. Ahmet Ögke, tasavvufta hakikatin mecazlarla nasil anlatildigini belirtmis. Prof. Ögke, mana dilinin en belirgin özelliginin, tasavvufa ait yüksek irfani hakikatlerin, çesitli mecazlar, benzetmeler, tesbihler, temsiller, semboller ve metaforlarla ifade edilmesi oldugunu örnekleriyle ortaya koymus. Sami Bayrakçi, tasavvuf yolunun büyüklerinden Ubeydullah Ahrar Hazretlerinin portresini kaleme almis. Ubeydullah Ahrar Hazretlerinin su özelligi oldukça dikkat çekici: Helalinden kazanip, geçimini helal lokma ile saglama konusunda son derece titizdi. Hace Ahrar (ks), fütüvvet ehlinin özelliklerinden olan el emegiyle çalisip kazanmaya da önem verir, kimseden hediye kabul etmezdi.
Prof. Dr. Kadir Özköse bu sayida Rifaiye tarikatini anlatmis. Rifaiye, Ortadogu, Anadolu ve Rumeli’de yaygin olan bir tarikattir. Kaynaklar Tarikat-i Ahmediye yani Rifaiye’yi ilk dönemlerden itibaren Anadolu’da hissedilebilir hakimiyeti bulunan tarikatlar arasinda göstermektedir.
Islam’dan nasipsiz bir Müslümanlik hayatinin insa edilmeye çalisilmasi tehlikesine dikkat çeken Doç. Dr. Mahmut Çinar, günümüzün aci haritasini da çikarmis: “Dünyanin her tarafinda Müslümanlar birbirleriyle maalesef savasmaktadir. En derin ihtilaflar ne yazik ki onlar arasinda bulunmaktadir. Açlik Müslümanlarin yasadiklari topraklarda yaygindir. Cehalet, sanki Müslümanlarin kaderidir. Birbirini ötekilestirme, tekfir etme, dini gerekçelerle savasma sanki onlarin hayatlarinin kopmayan bir parçasi gibi.” Bu sayida, Ahmet Edip Basaran dikkat çeken yazilarina devam ediyor. Basaran, Muhyiddin Sekûr’ün Su Üstüne Yazi Yazmak adli kitabiyla çiktigi arayis ve adayis yolculugundan haberdar ediyor okuru.
Kirkambar sayfalarinda M. Nezihi Pesen namazla ilgili güzel yazilar, bölümler sunmus okura. Kemal Özer de tohumlarda yapilan fitrat cinayetlerine dikkatleri çekmis. Ilim ve Irfan dergisi Agustos sayisi Ailemiz ekiyle birlikte okurun gönlünü kazanmayi bilmis.

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016