Haznevi-Naksibendi tarikati ve tüm tasavvuf ehli, müritlere, bu sikinti ve hüzün dolu dünya hayatini nimet ve huzur hayatina nasil dönüstüreceklerini ögretir. Bu da, kalbin tüm vakitlerinde tamamen Allah’in zikriyle mesgul olmasiyla gerçeklesir. Buna binaen büyüklerimiz -Allah hepsinden razi olsun- müritlerine Allah’i, gece gündüz zikretmelerini emrettiler. Çünkü insan Allah’in zikriyle hemhal olursa, ancak o zaman kalbi mutmain olur. Çünkü zakir (zikreden), ne hastaligi, ne sevdigi birisinin ölümünü, ne fakirlik ve darligi ne de dünyada olanlari ciddiye alip dert edinir. O yalnizca Allah (cc) ile mesguldür.

Allah’in zikrinden yüz çevirenler cehennemdedir
Seyhimizden (ks) sunu isittim: “Bazi insanlar vardir ki, onlar dünyada sanki cennette gibidirler. Bazi insanlar ise dünyada cehennem hayati yasiyorlar. Henüz dünyadayken cehennem hayati yasayanlar; kalpleri dünyaya bagli olup Allah’in zikrinden, ona itaat ve ibadet etmekten yüz çevirenler, dünyanin sehvetleri ve haram lezzetlerine dalanlardir. Bu tür insanlarin kalbi dünya ile mesguldür ve dünyanin zorluk ve sikintilariyla aci duymaktadirlar. Hatta bu tür insanlar rahat yataklarindaki uykularindan zevk almaz, zenginlikleri, mal mülklerinin çoklugu ve dünyadaki itibarlari, onlara yalnizca sikinti vermektedir. Yatakta, sabaha kadar saga-sola dönerler, düsünceler onlara rahat vermez: “Su is ne oldu? Falanca proje ne durumda..?” Dünyada tam bir cehennem hayati yasadiklari yetmiyormus gibi, ahirette de -Allah korusun- onlari büyük bir hüsran beklemektedir. Bu durum, Cenab-i Allah’in Kur’ân-i Kerim’deki su sözünün teyididir: “Kim benim zikrimden yüz çevirirse, onun hakki dar bir geçimdir ve biz onu kiyamet gününde kör olarak hasrederiz.” (Taha, 124) Hülasa: Dünyanin tasasini üzerinde biriktirip kalbini Allah’in zikrinden mesgul eden kimse, görünürde ne kadar rahat görünse de ruhu cehennemdedir.

(Yazinin devami Ilim ve Irfan Dergisi Kasim 2012 sayisinda...)