SAADETTIN ACAR | Mart | 2015 | BASLARKEN
Insana kalan biriktirdigi degil dagittigi/infak ettigidir: Müslümanin temel ilkesi budur. Bundan dolayi biriktiripyigmak için degil infak ederek Allah’in rizasini kazanmak için çabalar ömrü boyunca. Dünyayla iliskisi su iki cümledeözetlenebilir: Helalinden kazanmak ve infak etmek. Yani Müslüman bir taraftan geçimini temin etmek için çalisacak,öte yandan infak ederek de kazandigini temizleyecek. Infak etmek, kazandigini çer-çöpten arindirmaktir çünkü. Malbiriktirmek, servet yigmak Müslümanin asla hedefledigi bir sey olmayacak. O dünya hayati boyunca su uyariyi –tehdidide denilebilir- asla hatirindan çikarmayacak: Mali/serveti biriktirip sayanlara veyl olsun! Onu infak ve sadaka ile temzilemeyenlere yaziklar olsun!

Öyleyse iki önemli husus var, dikkat edilmesi gereken: Çalisarak elde ettigimizin helal ve temiz olmasina özen gösterecegimiz gibi, kazancimizda var olan yoksullarin hakkini da teslim edecegiz. Evet, yoksulun hakki. Allah Teala öyle tanimliyor çünkü. Öyleyse veren bir lütufta ve ihsanda bulunmuyor, baskasina ait bir borcu eda ediyor sadece. Müslümanin infak esnasinda dikkat edecegi ince bir noktadir burasi. Bu suurla hareket ettiginde verirken basa kakmak gibi Allah Teala’nin men ettigi bir davranisa tevessül edemez. Bu tür bir vermenin infak ve sadaka olmayacagini, vereni daha büyük bir felakete sürükleyecegini bilir ve dikkat eder.

Infak esnasinda Müslümani bekleyen en büyük tuzaklardan biri de riyadir. Verirken gösteris için, “görsünler, desinler,övsünler” diye verenler yaptiklarinin karsiligini bu dünyada isteyenlerdir. Dogal olarak da onlarin Allah’tan bir beklentilerinin olmamasi gerekir. Hatta, riya gizli sirk kabul edildigi için, böylelerinin verdikleriyle cehennemi satin aldiklarini bile söylemek mümkün.

Öyleyse bazen infak etmeyerek Allah’in gazabina ugrayacagimiz gibi bazen de verdigimiz halde insanlarin takdirinikazanmayi arzuladigimiz için yine Allah’in azabindan kurtulamayiz.

Müslüman, Allah Teala’nin mülkü, gücü ve iktidari insanlarin ve topluluklarin arasinda dolastirip durduguna imanetmistir. Azginlik yapanlardan, nimetin sükrünü eda etmeyenlerden Allah’in onu alacagini ve baskasina vereceginibilir. Mülkün Allah Teala’ya ait oldugunu bir an bile aklindan çikarmaz. Her seyin mutlak ve yegane sahibinin O (cc) olduguna inanir. Simdilerde pek göremesek de eskiler bu konuda çok hassas davranirlar, yazihanelerinde, isyerlerinin görünen bir yerine “Mülk Allah’indir” levhasini asarlardi. Soruldugunda kendilerini emanetçi olarak takdim ederlerdi.

O daima söyle düsünür: Allah Teala bazen vererek bazen de vermeyerek kullarini imtihan eder. Mahrum olan sabrederek, nimete erisen de dagitip sükrederek bu imtihani basarabilir. Bundan dolayi Müslüman elde ettiklerini bileginin gücüyle, zekasiyla elde ettigini asla düsünmez. Bilir ki; Allah vermezse hiçbir güç O’ndan zorla alamaz. Rizki takdir eden O’dur. Evet, sebepler yaratmistir ama son tahlilde veren O’dur. Hem nice güçlü-kuvvetli, akilli ve yetenekli insan vardir ki geçimini saglamaktan acizdir. Ve bu yeteneklerden yoksun nice insan vardir ki dünya nimetleri içinde yüzmektedir.

Öyleyse sebeplere sarilmakla birlikte daima O’na siginacak, O’ndan isteyecegiz. Ve unutmayacagiz: “Çok paranin, helal olsa hesabi var, haram olsa azabi var.” Yine çok mal haramsiz olmaz sözünün öylesine söylenmis bir söz oldugunu asla düsünmeyecegiz.

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016