Diri Bir Islam Için Diri Bir Gençlik
Dilimizdeki genç kelimesi Arapçada feta ile karsilaniyor. Fütüvvet kelimesi ve teskilati da buradan geliyor. Feta; nefsine hakim olma konusunda yigitlik gösteren demek. “Ali’den baska yigit, Zülfikar’dan baska kiliç yoktur.” hadis-i serifindeki feta, fütüvvet kelimesi tasavvufta istilah olarak yer almistir.
Gücün, kuvvetin, azmin ve hirsin zirvesindeyken nefsine hakim olma konusunda yigitlik göstermek büyük maharet ister.
Ashab-i Kehf, gençlerden olusuyordu. Kehf suresinin 13. ayet-i kerimesinde Rabbimiz söyle buyuruyor: “Simdi biz, onlarin basindan geçen ibretli hadiseyi bütün gerçekligiyle sana anlatacagiz: Hiç süphesiz onlar Rablerine iman etmis genç yigitlerdi; biz de onlarin imanlarini daha da artirdik.” Onlar, Rablerine inanmis gençlerdi. Kissalari, Kur’an yoluyla ümmete misal oldu.
Peygamber Efendimize vahiy geldiginde Efendimiz 40 yasindaydi. Ilk sahabeleri de gençlerden olusuyordu. Islam genç baslamis, gençlikle baslamistir. Nice güzide ashap gençliklerinin baharinda ve Resulullah Efendimizin emrindeydi.
Çocukken bir an önce büyümeyi yani gençligi arzulariz; gençlik geçip de ihtiyarligin alametleri belirince elden giden gençligimize hayiflaniriz. Insan, gençligi ve bilhassa ebedi gençligi arzuluyor. Cennet yasimiz 32 yani gençligimizin en güzel çaglari.
Gençlik, sadece beden gücü degildir; akil, irade, atilim, cesaret; secaat ve nihayet iman gücüdür.
Doksanli yaslarda Medine’den Istanbul’u fethe gelen Halid bin Zeyd (ra) genç oldugu gibi; 21 yasinda fethe ve Resulullah Efendimizin müjdesine nail olan Sultan Fatih de gençti.
Günümüz hayati bilhassa nefsine hakim olma; çesitli yanlis yollarla akli ve gönlü bulandirmama konusunda özel bir dikkat, azami bir gayret istiyor. Dün oldugu gibi bugün de nefsin, seytanin, dünyanin insana sundugu aldatici lezzetler karsisinda akl-i selim bir tavri benimsenin yolu yordami tasavvuf nesvesinden geçiyor.
Islam bir hayat nizamidir. Çocuklukla baslayan devremiz gençlikte kemale ulasir; gençlik bundan sonrasinin yani ihtiyarligin nasil yasanacaginin isaretlerini tasir.
Gençlikte yükümüz iman olmalidir. Evlilik hayatindan is ve güç sahibi olmaya, manevi hayattan tasavvufi tecrübeye kadar bir dizi mühim merhalenin zirvesi gençlik dönemidir.
Bu dönem hem gençlerin azim ve gayretiyle hem de aksakallilarin irsad ve himmetiyle geçirilmelidir. Asil pehlivan nefsini yenendir; gençlikteki pehlivanlik, nefsin arzularina karsi Hakk’in emriyle hareket etme pehlivanligin zirvesi olur.
Dosyamizin hepimize faydali olmasi duasiyla sizi dergimizle bas basa birakiyoruz.
Peygamberimiz ve Genç Sahabiler
Prof. Dr. Selahattin Yildirim
Dünya hayati ve bu hayat içerisinde her birimizin
sürdügü ömür, Allah’in insana bahsettigi
en büyük nimet ve sermayedir. Insanlar içerisinde
en akilli ve mutlu olani ise, Allah’in bahsettigi bu
sermayeyi en verimli sekilde degerlendirip ebedi ahiret
hayatini kazanabilendir.
Insan ömrü; tufulet -çocukluk-, sebabet -gençlik-, kühulet
-olgunluk- ve seyhuhet -ihtiyarlik- olmak üzere dört
safhadan ibarettir. Vehb bin Münebbih’den (ra) nakledildigine
göre o söyle demistir: “Kirk yas hasat vakti
gelmis ekin gibi, elli yas hesaba hazir olma vakti, altmis
yas mazeret kapilarinin kapanma siniri, yetmis yas için
ölülerden sayilma zamanidir.” (Kemal Pasazade, Serhu
Riyazu’s-Salihin, I, 513)
Gençligin Arayislari ve Tasavvufun Imkani
Doç. Dr. Ibrahim Baz
Insan hayatinin en kiymetli ve kritik zaman dilimi olan gençlik çagi, fizyolojik ve psikolojik istek ve arzularin arttigi ve insanin benlik ve kimliginin olustugu bir süreçtir. Gençlerin benlik ve kimlikleri, yetistikleri sosyal çevreden etkilenerek sekillenir. Bu açidan baktigimizda, günümüzde belli yasin üzerindeki insanlarin en çok kaygi duydugu ve sikayet ettikleri hususlarin basinda gençlik ve gençlerin gelecegi olmasi, üzerinde önemle durulmasi gereken bir konudur. Zira modern çagi kurgulayanlar ve kuranlar, daha ziyade gençler üzerine yaptiklari planlarla, bir yandan gençleri dini ve milli geleneklerinden uzaklastirirken, diger yandan geleceklerini karartacak bir yasam biçiminin içerisine hapsetmektedirler. Gelecegi planlayanlar her zaman gençlere yönelmistir. Çünkü gençler henüz olusum çagindadir ve iyi veya kötü davete her açiktir. Hazret-i Peygamberin davetine de daha ziyade gençler ittiba ederken, ihtiyarlar muhalefet etmistir.
Özgür Genç, Ahlakli Gençtir!
Ismail Acarkan
Gençlik insan ömrünün imkan ve enerjisi en genis olan, en canli ve aktif hayat dilimidir. Gençlik; ayin en parlak hali olan dolunay, mevsimlerin en canli ve renkli oldugu bahar mevsimi gibidir. Dolayisiyla bu zaman diliminde çok anlamli verimli isler yapabiliriz. Bu dönemi ahlakli ve anlamli yasamak tüm hayatimizi olumlu yönde etkileyecektir. Nitekim Hazret-i Peygamber su veciz sözüyle gençligini Allah’a itaat yolunda yasamayi zenginlikle tanimlamistir: “Allah, gençligini Allah’a itaat yolunda zenginlestiren genci sever.” (Deylemi)
Aslinda gençlik dönemi insanin fitratina yakin oldugu, bilincinin daha berrak ve taze oldugu bir dönemdir. Tipki bir agacin bahar mevsiminde filizlenip çiçek açmasi ve bu mevsimde açan çiçeklerin meyveye dönüsüp o agaci verimli kilmasi gibi; insan olarak gençlik döneminde dogru, güzel ve faydali olandan daha çok etkilenir ve gelisme imkani buluruz. Bu nedenle gençlik dönemini fitratimiza uygun bir ahlak temelinde yasamak kendimize duydugumuz sayginin geregidir.
(Dosya yazilarinin tamami derginin Haziran sayisinda.)