ILIM VE IRFAN | Temmuz | 2018 | AYIN KONUSU | Okunma: 1578
HAK, HAKIKAT VE SORUMLULUK

Hak kelimesinin asil anlami uygunluk ve uyumluluktur. Örnegin, kapinin düzgün bir sekilde açilip kapanmasi için kapi menteselerinin yuvalarina oturmasi gibi.
Böyle bir hassasiyet. Kainatin merkezi insan. Bir emanetle geldik dünyaya. Bizi yaratan Rabbimizin bizlere emirleri var. Bizim kodlarimizi, düzenimizi, beden ve ruh dünyamizi Rabbimiz bir fitratla yaratmis. Hak olarak, hakikat üzere yaratmis. Sayet Rabbimizin sistemine uygun ve uyumlu yasarsak haktan sapmamis oluruz. Bunu inkar veya red edersek, fitratin disina çikarsak uyumsuzluk, haksizlik bas gösterir.
Sadece Rabbimize karsi degil, diger bütün insanliga ve mü’min kardeslerimize karsi da ayni uygunlugu ve uyumlulugu göstermek icap ediyor.
Toplum düzeni, kamu hukuku, adil ve hür bir ortam acaba baskalari tarafindan mi saglanacak? Bütün bunlar bizim, önce bir mü’min olarak mesuliyetimizde degil mi? Beytü’lmal kavraminin, tüyü bitmemis yetimin hakki anlamina geldigini, devletin mumuyla sahsi mumun arasindaki farkin ne oldugunu bizlerden daha iyi kim bilebilir? Bu bir ilimdir, küçük yaslardan bu ilmi yani mesuliyeti ögreniyoruz. Büyük yaslara gelince, toplum hayatina katilinca bu ilmi hayata geçirmeli, irfana dönüstürmeliyiz. Hem Rabbimize karsi, hem ailemize karsi, hem devlete, topluma ve kamuya karsi hem de kendimize karsi uygun ve uyumlu bir hayatin derdinde olmaliyiz.
Bir mentesenin dahi bozulmus olmasi bütün bir kapinin düzenini sarsiyorsa bizim hakka aykiri her tutumumuz büyük bir kargasanin kapisini açacak demektir. Rabbimizin, bir adi da Hak’tir. Hak, bir seyi hikmetin geregi olarak yerli yerince yaratandir. Yine hikmetin geregi olarak yerli yerince yaratilan seye de hak denir.
Hak kavrami alinan degil verilen olunca; hak ile birlikte sorumluluk devreye girince uygunluga ve uyumluluga geçit verilmis olur.
Hak deyince bir de hakikat gelir akla. Hakikat, güzel olsun çirkin olsun bir seye dildeki asli itibariyle konulmus söz anlamindadir. Oysa hak, bir seye hikmetin geregi konulmus sözdür ve ancak güzel olabilir.
Hak kavrami deyimlerimiz arasinda da fazlasiyla yer almistir; hakkini veren, hakkini teslim eden, hakkini helal eden, hak yemeyen, hak eden kullardan olmamiz; hak yiyenlerden olmamamiz duasiyla sizi dosya yazilarimizla ve dergimizle bas basa birakiyoruz.
Hayirlara vesile olsun.

ALLAH TEALANIN HAKLARI KONUSUNDA HÜRMETKAR OLMALIYIZ
PROF. DR. SÜLEYMAN ULUDAG

Allah Resulü bir gün Muaz bin Cebel ile (ra) yolculuk yaparken sordu, “Ya Muaz, Allah’in kulu üzerindeki hakki nedir, biliyor musun?” Muaz (ra), “Bunu Allah ve Resulü daha iyi bilir.” dedi. “Allah’in kullari üzerindeki hakki O’na ibadet ve kulluk etmek, hiçbir seyi O’na serik kosmamaktir.” buyurdu, Resulullah. Sonra söyle devam etti, “Peki ya Muaz, kullarin Allah üzerindeki hakki nedir? Bunu biliyor musun?” Muaz söyle dedi, “Bunu en iyi Allah ve Resulü bilir.” “Yukarida belirtilen hususu yerine getiren kullarina azap etmemektir.” (Bkz. Buhari, Rekaik, 38, Tehvid, 1; Müslim, Iman, 48) Allah Teala vaadinde sadiktir, verdigi sözü mutlaka yerine getirir. (Rum, 6, 60) Allah Teala adildir, kullarina asla zulmetmez. (Hac, 10) Allah Teala ganidir, bir kimseye ve hiçbir seye ihtiyaci yoktur. (Al-i Imran, 97) Allah gani, siz fakirsiniz. (Muhammed, 38) Kulun nesi varsa Mevlasinindir, kul her seyini O’na (cc) borçludur. Yine de yüce Rabbimiz, “Bana sirk kosmadan ibadet ve kulluk yapanlara azap etmemek onlarin üzerimdeki hakkidir ve ben bu hakkin icabini yerine getiririm.” buyuruyor. Bu durum, kullarina O’nun (cc) bir ikrami ve lütfudur.

HADISLER ISIGINDA SOSYAL HAK VE SORUMLULUKLAR
PROF. DR. SELAHATTIN YILDIRIM

Insan, mahiyeti -düsünen canli- ve nitelikleri itibariyle diger mevcutlarin tamamindan ayrisir. Bu bakimdan varlik âleminin hiç kuskusuz en müstesna ve degerli konugudur. Dini açidan bakildiginda bu degerin/konumun temel nedeni insanin Ilahi mesaja muhatap olmasidir. Bu durumun tabii neticesi olarak insan göklerin ve yerin tasimaktan imtina ettigi emaneti üstlenmis, yani sorumlu/mükellef bir varliga dönüsmüs, böylece Allah’in yeryüzündeki halifesi haline gelmistir. Hem Kur’an’da hem de hadislerde insanin sorumluluguna bagli bu degeri muhtelif vesilelerle dile getirilir.
Insanin mahiyetinden kaynaklanan niteliklerinin basinda sosyal bir varlik olusu gelir. Islam düsünce geleneginde bu durum çogunlukla, “Insan dogasi geregi medeni/sosyal bir varliktir.” seklinde ifade edilmistir. Bunun anlami sudur: Hiçbir insan ferdi tek basina ne dünya ne de ahiret hayatina iliskin ihtiyaçlarini bütünüyle sadece kendisi temin edebilir. Bilakis bu konuda diger insanlara ihtiyaç duyar. Bu nedenle insan ancak toplum içinde, toplumun kendisine sundugu imkanlardan istifade ederek yasayabilir. Sosyal bir varlik olarak insanin, Rabbine kulluktan sonraki en temel sorumluluklarindan biri, içinde yasadigi toplumsal düzeni muhafaza etmek, adaleti ve sosyal barisi temin etmek ve sürdürmektir.

AYRILMAZ BIR BÜTÜN: HAK VE SORUMLULUK
DOÇ. DR. IBRAHIM BAZ

Din; dünya ve ahiret dengesini korumak ve iki dünya saadetini saglamak için insana birtakim sorumluluklar yüklemistir. Bu sorumluluklarla insanin, düsünceli, duyarli, digergam, nazik, alçakgönüllü, sevgi ve merhamet yüklü, ahiret bilinçli bir birey olmasi hedeflenmistir. Modern zaman insani, bu kadim birikimi ihmal ederek ve unutarak, dünyevi ve maddi bir bakis açisiyla sorumluluklardan ziyade haklarin pesinde kosan bencil bir birey olmaya baslamistir. Bu zihniyetin küresel bir boyut kazanmasiyla da, zannedilenin aksine, dünyada hak ihlalleri daha fazla artmis ve bu nedenle insan haklari, kadin haklari, çocuk haklari, isçi haklari gibi kavramlar günlük gündemimiz haline gelmistir. Dikkat edilecek olursa bu hak arayislarinin ana nedeni, gücü elinde tutanlarin hak verme konusundaki ihlalleridir. Digergamlik ve sevgiden mahrumluktur. Hak ararken sorumlulugu ihmal etmektir. Müslüman bilinci, hak ile sorumlugu birbirinden ayrilmaz iki olgu olarak görmeli, hakki, yalniz alinan bir sey degil; ayni zamanda baskasinin hakkini vermek seklinde de bilmelidir.

(Dosya yazilarinin tamami Ilim ve Irfan dergisinin Temmuz sayisinda, sayi:71)

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016