ILIM VE IRFAN | Temmuz | 2014 | AYIN KONUSU | Okunma: 2086
ORUÇLA NEFSE SECDE ETTIRMEK
ILIM VE IRFAN

NEFSIN SESINI KISIP KALBIN SESINI YÜKSELTMEK

Arifler dünyaya gönderilis amacimizin Allah’i tanimak yani marifetullah oldugunu bize daima hatirlatmislardir. Buna göre su yeryüzündeki bas görevimiz, ana ödevimiz, bizi var edeni tanimak ve onunla iliskimizi güzellestirmektir. Allah’i tanimanin bu üstün anlam ve kiymetine esdeger olarak, bu ameliyeyi engelleyen ya da geciktiren bazi manialar da bulunmaktadir. Zaten imtihan sirri da bu çatismada bulunmaktadir. Bir yandan Allah’i tanimaya götüren yollarin zorlugu ve diger yanda bu yollardan alikoyan engellerin cazibesi.

Yine arifler, Allah’i tanimanin önündeki baslica engelin nefsimiz oldugunu söylemektedirler. “Çikar nefsi aradan, kalir geriye Yaradan” kelam-i kibari bunun ifadesidir. Sayet bir engel olan nefsimiz Allah’la aramizdan çikarsa, biz Allah Teala ile karsi karsiya kalacagizdir.

Peki nefsimiz aradan nasil çikacaktir? Burada amaç onu yok etmek, onu öldürmek midir? Nefsi olmayan bir insan olabilir mi?

Bazi Dogu dinlerinde bu sorularin cevabi evettir. Yani o dinlere göre, nefsin bütün isteklerini ortadan kaldirmak, nefsi öldürmek baslica amaçtir. Ama bu bir açidan insan gerçeginin inkari anlamina gelmektedir. Bir denge ve fitrat dini olan Islamiyet’te ise amaç nefsin terbiye edilmesi, mesru olmayan isteklerinin karsilanmamasi, mesru isteklerinin ise yerine getirilmesidir. Bu sebeple Peygamber Efendimiz (sas) bir beser peygamber oldugunu her zaman hatirlatmis, müsriklerin bir melek peygamber gelmesi isteklerinin yerinde olmadigini vahyin teyidiyle bildirmistir. Kendisi de yemis, içmis, evlenmis, alisveris yapmistir. Nebevi yol, nefsin terbiye edilerek secde etmesini temin etmektir. Nefsin secde etmesi, ariflerin talim ettikleri gibi, onun aradan çekilmesi demektir.

Içine girdigimiz su kutlu ay tam da bu terbiyeyi gerçeklestirme imkanini bizlere sunuyor. Oruç gibi sirli bir ibadet yoluyla nefsin sesinin kisildigini, ruhun ve kalbin sesinin yükseldigini görecegiz. Allah bizlere bu ayin sirlarina ermeyi, bu ay vesilesiyle nefsin secdesini gerçeklestirmeyi nasip etsin.

NEFS NEDIR, NASIL TERBIYE EDILIR?
PROF. DR. AHMET ÖGKE

Bir seyin nefsi demek, o seyin varligi ve kendi (sahsi) demektir. Kisi ve can anlamlarina da gelen nefsin çogulu enfas ve nüfustur. Nitekim, surada su kadar nüfus var, dedigimiz zaman, orada su kadar kisi veya su kadar can var, demek olur. Buradan hareketle nefsin ruh anlamina ve bir seyin bütünü ve gerçegi manalarina intikal edebiliriz.

Islam literatüründe beden ve ruh toplamina nefs dendigi gibi, yalnizca ruha da nefs denir. Esasinda nefs, nefes alan canli anlamina gelir. Her canlida ruh vardir. Organizma içinde bulunan can (ruh), nefstir. Çünkü onun hayati nefes (soluk/solunum) iledir. Bir yönüyle esinti, rüzgar anlamina gelen ruh da hayat solugu demektir. Bu soluk, maddeye girince nefs adini alir. Ruh denince, maddeden soyutlanmis can anlasilir. Ne bedene, ne de bedenli bir cana ruh denmez. Ruh, canlinin bedensiz varligidir. Bedene hayat veren ruhtur. Zaten hayat kendisiyle ortaya çiktigi için ruha, rih (esinti, rüzgar) da denmistir. Teneffüs ettiginden yahut nefis(enfes)liginden dolayi ruha nefs de denmistir.

Nefsin baska bir anlami daha vardir ki, bu tamamen insanin psikolojik boyutuyla ilgilidir. Bu yönüyle nefs, kisinin içgüdü mekanizmasina, fizyo-psikolojik ve sosyo-psikolojik diye niteleyebilecegimiz bütün egilimlerine verilen addir. Insanin iç dünyasindan kaynaklanan her türlü kötülük ve iyilik duygusuyla, kötü ve iyi huylar, tutum ve davranislar iste bu psikolojik manadaki nefsin anlam alani içinde olup tasavvuf psikolojisinin konusudur.

Nefs sözcügünü kullandiklarinda sufiler, bu kelimeyle ne bir seyin varligini (vücud), ne de ortaya konulmus kalibi (cismi) kastederler. Nefs terimiyle onlar, kulun kötü özelliklerini, yerilen, kinanan, hos karsilanmayan, kötü görülen huy, fiil, davranis ve egilimlerini kastederler. Kulun kötü özellikleri iki türlüdür: Birincisi kendi iradesiyle kazandigi günahlari ve dine aykiri davranislari; ikincisi de kibir, haset, cimrilik, öfke, kin vb. dinen ve aklen makbul sayilmayan, yerilen ve hos karsilanmayan kötü huylaridir. Nefs, günah olan birinci gruptaki kötülüklerden tevbe ile arindirilir; ikinci gruptakiler de riyazet ve mücahede ile nefsten giderilir.

NEFSI ÖLDÜRMELI MIYIZ?
DOÇ. DR. AHMET ALBAYRAK

"Rabbimiz, derler, bunu bos yere yaratmadin, sen yücesin, bizi ates azabindan koru." (Al-i Imran, 191) seklindeki ayeti kerimesi varken nefsin yaratilmasini sorgulayabilir miyiz? Söz konusu bu ayet, göklerin ve yerin yaratilisini düsünen ve zikredenlere hitaben inmis olsa da gök ve yer arasindakilerin tümünü de kapsamaz mi? Gök ruhu sembolize ederse, nefs de belki yeri sembolize ediyor. Yerdekilerin her birinin ruhtan bagimsiz olabilecegini düsünebilir miyiz? O halde, ruh ile baglantili olan her seyin de kendi varlik yapisina göre bir ruhu oldugu ve ruh kapasitesine göre göge yükselme potansiyeli tasidigini söyleyebiliriz. Yüce Rabbimizin yarattigi her seyin mutlak surette bir anlami vardir; ser de olsa herhangi biri için, yaratilmasina ne gerek vardi, dercesine tavir alamayiz. Fert olarak varolus sahnesinde sadece konumumuzu belirlemekle mükellefiz, rollerimizi yerine getirmekle sorumluyuz. Dünya sahnesi zitliklar mekanidir; her sey çift çift yaratilmissa (Zariyat, 49; Nebe, 8) kesret bizler için takdir edilmisse, imtihanimiz, kesret içerisinde nefsimizle birlikte uzun bir olgunlasma süreciyle kesretin merkezinde olan ruhumuzla, ruhla bütünlesebilmek, vahdete erebilmektir. ORUÇ NEFSIMIZI ASLINA DÖNDÜRÜR
ISMAIL ACARKAN

“Siz ey iman edenler! Oruç tipki sizden öncekilere oldugu gibi size de yazildi, ki bu sayede takvaya erersiniz.” (Bakara, 183)

Oruç (savm) bütün Ilahi vahiylerde insanlara tavsiye edilmis olan vuslat yolculugunun önemli bir kilometre tasidir. Çünkü oruç, insanin yüzünü distan içe, nefsten ruha, maddeden manaya, geçici ve sinirli olandan ebedi ve sonsuz olana döndürür. Çevrede dolanan insani merkeze, bedende hapsolan insani kalbe, yeryüzünde sikisan insani gökyüzüne çagirir.

Oruç insanin topraktan sekillendirilen yanina takilip kalmaktan kurtulmasini saglayan ve, “Ona ruhumdan üfledim.” ile ifade edilen ruhani özüne yönlendiren bir ibadettir. Nefis ve seytanin “ekmeksiz yasayamazsin” aldatmacasina “ekmeksiz yasarim ama Allahsiz yasayamam” cevabidir oruç. Oruç halk âleminden Hakk’a dönüstür. Dünyevi baglardan ve kayitlanmalardan azade olmak ve kurtulmaktir oruç. “Hiçbir seyde gözüm yok ey Rabbim, senin yanimda olusun (senin yakinligin) bana yeter.” hakikatini idrak etmenin adidir oruç.

(Dosya yazilarinin tamami Ilim ve Irfan dergisi Temmuz (2014) sayisinda.)

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016