ILIM VE IRFAN | Ocak | 2020 | DIGER YAZILAR
Allah’in Nuruyla Bakmak: Ilham
Prof. Dr. Süleyman Uludag

Tasavvufta ilham Allah Tealanin kulun kalbine feyiz yoluyla herhangi bir hususta verdigi bilgidir. Bu bilgi kula feyiz yoluyla, aracisiz ve dogrudan iletilir. Asim Efendi, ilhami; “Hak Tealanin feyiz yoluyla kulun kalbine bir nesneyi ilka ve telkin etmesidir.” seklinde tarif eder ve der ki; “Sözlükte lehm bir seyi bir defada yutmak, ilham ise yutturmak anlamina gelir.” (Kamus trc. s. 409) Bu tarifteki ilka, atmak ve koymak; telkin ise belletmek ve bilgilendirmek anlamina gelir. Ilham kelimesine Kur’an’da ve hadiste isaret edilmistir. Yüce Allah, insan nefsine kötülügü ve iyiligi, günahi ve sevabi, serri ve hayri, batili ve hak olani ilham etmistir. (Bkz. Sems, 8-9-10)
Bazi alimlere göre, Allah, insan nefsine kötülügü ve iyiligi ilham etti demek; ona kötülügün (fücurun) kötü, iyiligini (takvanin) iyi oldugunu belletti, bildirdi, anlatti, ona ikisinden birisini tercih etme imkanini ve yetenegini verdi, anlamina gelmektedir. Söz konusu ayete göre, Allah insan nefsine kötülügü ve iyiligi ilzam etti, lüzumlu kildi yani bu iki husus, nefsin yapisinda ve tabiatinda mevcuttur. Allah hidayeti arzu edene iyiligi, dalaleti isteyene kötülügü ilham eder. Yani birini destekler ve basarili kilarken (buna tevfik denir), digerini yardimdan mahrum eder, (buna hizlan denir). (Al-i Imran, 160)

Hazret-i Süleyman ve Üç Dilegi
Doç. Dr. Mahmud Esad Erkaya

Hazret-i Davud’un oglu Süleyman (as) babasi gibi hükümdar peygamberlerdendir. Allah Tealanin kendisine ilim ögretip hükümranlik verdigi, daima Allah’a yönelen ve sükreden güzel bir kul olan Süleyman (as), Allah Tealanin bir ikrami olarak karincalarin ve kuslarin dilini bilmekte, rüzgara ve cinlere hükmetmektedir. Bundan dolayi kendilerine bahsedilen nimetlerden dolayi, “Bizi, mü’min kullarinin birçogundan üstün kilan Allah’a hamd olsun.” diyerek Rabbine daima sükür hali üzere olmustur. (Neml, 15-18; Enbiya, 79-81)
Süleyman (as) babasinin Kudüs’te insa etmeyi çok arzulayip tamamlayamadigi mabedi insa etmeyi basarir. Peygamber Efendimizin bildirdigine göre Süleyman (as), Beyt-i Makdis’i insa edince Allah Tealadan üç sey ister. Bunlardan ilki dogru ve isabetli hüküm verme yeteneginin kendisine verilmesidir. Ikincisi kendisinden sonra kimseye nasip olmayacak bir iktidar verilmesidir. Üçüncü olarak ise mescidin insaatini bitirdikten sonra; bu mescide sadece namaz kilma düsüncesiyle gelen kimseyi annesinden yeni dogmus gibi oradan çikarmasini Allah’tan niyaz eder. (Nesai, Mesacid, 6, no. 694)

Kalp ve Amel Bütünlügü: Takva
Dr. Ibrahim Tozlu

Peygamberimizin hassasiyetle üzerinde durdugu ve her defasinda önemle vurguladigi çok önemli bir konu vardir. O da korumak, korunmak, sakinmak, saygi göstermek, dindar olmak, itaat etmek, korkmak ve çekinmek gibi manalara gelen takva meselesidir. Mü’min, her an yüce Allah’in korumasi ve gözetimindedir. Bu, kulluk bilincinin en üst mertebelerinden olup tüm zamanlarin en kiymetli özelligidir. Resulullah Efendimiz, “Nerede olursan ol, takva ehli ol. -Yani Allah’a karsi sorumlulugun farkinda bulun-. Kötülügün ardindan bir iyilik yap ki, onu silip atsin. Insanlara bu sekilde güzel ahlaka uygun davran!” (Tirmizi, Birr, 55; Darimi, Rikak, 74) buyurmak suretiyle mü’minin hiçbir vakit takvadan ayrilmamasini istemistir. Bir baska hadiste, bu farkindaliga sahip olmak dikkat çekici bir örnekle söyle anlatilir: “Ameller kap içindeki sivi misali gibidir. Alt kismi iyi olursa üstü de iyi; alti bozuk olursa üstü de bozuk olur.” (Ibn Mace, Zühd, 20) Gerek bedeni gerekse ameliyle mü’min, davranislarinda ve ibadetlerinde denge kurabilen, dünyevi olanla uhrevi olani birbirinden ayirt edebilen kimsedir. Nitekim Peygamberimiz, günlük hayatta mü’minin karsilasabilecegi durumlari mesela, “Birbirinize bugz etmeyin. Birbirinize sirt çevirmeyin. Hiçbiriniz digerinin gerçeklestirdigi satis üzerine ikinci bir satis yapmasin.” diyerek anlatirken, “Kardes olun ey Allah’in kullari! Müslüman Müslümanin kardesidir.” diye ayrica tembihlemektedir.

Azerbaycan’in Büyük Mürsidi: Seyyid Yahya Sirvani
Islim Gümüstekin

Halvetiye tarikatinin pir-i sanisi olan Seyyid Yahya Sirvani Hazretlerinin tam ismi es-Seyyid Cemaleddin Yahya bin es-Seyyid Bahaeddin es-Sirvani es-Samahi el-Bakuvi el-Halveti seklinde kayitlidir. Dogum tarihi hakkinda kaynaklarda net bir bilgi bulunmamakla birlikte 14. asrin sonralarinda Azerbaycan’in kuzeydogusunda Sirvan’in Samahi sehrinde dünyaya geldigi tahmin edilmektedir. Ailesi Hazret-i Hüseyin soyundan gelir ve soyu Imam Musa el-Kazim’a dayanir. Babasi Seyyid Bahaeddin ve onun atalari Sirvansahlar devletinde nakibülesraflik vazifesini üstlenmislerdir. Hem ahlaken hem de fiziken güzel olmasi dolayisiyla da Cemaleddin nisbesini almistir. Yahya Sirvani Hazretleri çocuklugunu ve ilk gençlik çaglarini dogdugu bu sehirde geçirmis, ilk egitim ve ögrenimi burada bulunan tekke ve medreselerde almistir. Buradaki ögrenimi esnasinda Semsettin Ahisteki, Hafizüddin el-Gerderi, Kudbettin es-Serabi gibi alimlerin rahle-i tedrisinde hadis, tefsir, kelam, fikih gibi ser’i ilimlerin yani sira Arapça, Farsça, Mantik, Edebiyat gibi dersler de okumustur. Buradan anlasilan onun daha küçük yaslardan itibaren pek çok ilim ortamindan istifade ettigi ve ilmi manada saglam bir egitim hayati geçirdigidir.

Karamsarliktan Aydinliga: Tevbe
Ömer Aslan

Ebu Said el-Hudri’den rivayet edildigine göre, “99 kisiyi öldürdükten sonra yaptigina pisman olan bir adam, Israilogullari alimlerinden birine, günahinin affedilip edilemeyecegini sorar. Hayir, cevabini alinca onu da öldürür. Sonra yeryüzünün en alim zati kimdir, diye arastirip ona durumunu sorar. Alim de, ‘Seninle tevben arasina kim perde olabilir? Elbette tevbe edebilirsin.’ diyerek, ona baska bir köye gidip orada kendini ibadete vermesini ögütler. Tevbe edip o köye giderken yolda vefat eder. Allah’in rahmet ve azap melekleri gelirler. Adamin akibeti için tartisirlar. Bunun üzerine insan suretinde bir melek onlarin yanina gelir. Melekler onu aralarinda hakem yaparlar. Hakem olan melek adamin yolunu ölçmelerini, öldügü yer hangi köye yakin ise adami o köyün ehlinden saymalarini söyler. Yolu ölçerler, gitmek istedigi salih kisilerin yasadigi köye bir karis daha yakin oldugunu görürler. Böylece adami rahmet melekleri alip cennete götürürler.”
Hazret-i Peygamberin (sas) bu hadis-i serifi, umutsuzluga kapildigimiz bir anda bizi aydinliga çikaracak mühim bir örnektir. Tevbe basligi altindaki hadisler arasinda bulunan bu hikayeyi daha iyi anlayabilmek için tevbe kavramini ve onunla irtibatli durumlari açiklamakta fayda vardir. Tevbe kavrami kelime anlami itibariyle; geri dönmek, rücu etmek demektir. Dini bir kavram olarak; kisinin yapmis oldugu hatalardan, kusurlardan ve günahlardan pisman olmasi; bir daha o günahlara dönmemesi ve Allah’a yönelmesidir, seklinde tarif edilir.

Bir Iman ve Özgürlük Atlasi: Türkistan
Ahmet Edip Basaran

Her insan özgür olarak dogar. Insanin özgürlügünü hiçbir devlet, kurum, kisi ne adina olursa olsun kisitlayamaz. Imanin tecellisinde bile aranan en temel sart, kisinin kendi özgür iradesidir. Iman, öncelikle insanin özgürlügünü talep eder çünkü. Insanin özgürlügü, içinde yasadigi, varlik bilgisini tescilledigi vatan sevgisiyle mukayyettir. Müslüman cografyalarda yasanan var olma mücadelesi, bize ilk elde bu gerçegi hatirlatiyor. Dinlerinden, dillerinden ve en nihayet vatanlarindan sürgün edilme tehlikesiyle yüzlesen insanlar, tarihin görüp görebilecegi en destansi ve haysiyetli bir savasla hayatta kalmaya çalisiyor.
Necip el-Kiylani, Türkistan Geceleri’nde bu kutlu mücadelenin hem hüzünlü hem kahramanca hikayesini anlatiyor. Necat Çavus’un nefis Türkçesiyle dilimize kazandirilan eser, romanin ana kahramani Mustafa Murad Hazret’in sahsinda Türkistan cihadinin kiyida kösede kalmis, unutulmus veya bilinçli bir sekilde unutturulmus tarihini gözler önüne seriyor. Gören gözler için her sey o kadar açik ki. Halihazirda Dogu Türkistan davasinin olanca tazeligiyle gündemimizde oldugu su dönemde Türkistan Geceleri, soydas ve dindaslarimizin verdigi hakli mücadeleyi asil kaynagindan ögrenebilmek için bir ibret ve suur vesikasi. 1931-1951 yillari arasinda Türkistan’da baslayan ve dinmeyen bir cihadin, direnisin tarih sayfalari arasinda saklanan bu öyküsü, Mustafa Hazret’in sahsinda bir milletin var olma savasina isik tutuyor.

Ahlak Güzel Olursa Ruh Huzur Bulur
Gökhan Ergür

Maddenin ön plana çiktigi yerde mana sessizce çekilir ve geriye sadece anlamsizlik kalir. Su an dünya üzerinde özellikle genç neslin yasadigi en büyük sorunlardan biri bu; anlamsizlik. Ne için, hangi sebepler ve dava ugruna, neye hizmet ettigini bilmeyen, nereden gelip nereye varacagini düsünmeyen gençlik büyük bir ruh bunaliminda. Günden güne artan ruhsal hastaliklar ve psikiyatrik ilaç kullanim sikligi bize bir seylerin ters gittigini açikça gösteriyor.
Gençlerle çalisanlarin ve onlari yakindan gözlemleyenlerin fark ettigi ilk sey gençlerimizin depresif duygu durumlari oluyor. Depresyonun agir, orta ve hafif olan türleri vardir, gösterilen semptomlara göre bu durum degisir. Fakat bir de neojenik depresyon dedigimiz bir depresyon çesidi mevcut yani ruhun depresyonu. Diger türlere göre en agiri budur, ilaç tedavisine kolay yanit vermez, ehil kisiler tarafindan uzun ve etkili terapi destegi olmadan çözülmez. Neojenik depresyon kisinin maneviyatini yasayamamasidir, ruhunun sikismasi, mertebe kazanamamasi ve insani yönlerini fark edip kullanamamasidir. Kisi bu depresyondan kurtulmak için kendini türlü bagimliliklara, tehlikeli sporlara ve nefsin karanlik oyunlarina teslim ediyor. Fakat yine de bu ruh bunalimindan kurtulamiyor. Disarida aradigi kurtulus reçetesinin kendi kalbinde oldugunu fark edemiyor ve anlamsizlik içerisinde dünyada sürüklenip duruyor.

(Yazilarin tamami derginin Ocak 2020 sayisinda.)

GÜLBAHÇE ÇOCUK EKI

Ilim ve Irfan dergisi Gülbahçe Çocuk ekinde,
Arif Dede
Cesur Küçük
Melih Tugtag
Betül Nurata
Ahmet Demir
Seval Sahin Cevizci
Yazi ve çizgileriyle yer aliyor.

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016