| Eylül | 2014 | DIGER YAZILAR
BIR IBADET OLARAK FIKIR VE TEFEKKÜR
PROF. DR.SÜLEYMAN ULUDAG

Fikir/fikret (çogulu: efkar) herhangi bir sey hakkinda ayrintili, derin ve inceden inceye düsünmek, tasinmak anlamina gelir. I'mal-i fikirde bulunmak bir hususta kafa yormaktir. Tefekkür de ayni anlama gelir. Mütefekkir, fikir sahibi ve fikir adami demektir. (Bkz. Ragib, 384; Asim Efendi, cilt 2, sayfa 66)

Gazzali'ye göre tedebbür, teemmül es anlamli kelimelerdir. Tezekkür, itibar ve nazar da esas itibariyle ayni anlama gelmekle beraber, farkli anlamlara da gelmektedir. (Ihya, cilt 4, sayfa 412)

Hak Teala buyurur: "Tefekkür edesiniz diye, Allah ayetlerini (varliginin isaret ve delillerini) size bu sekilde açiklamaktadir." (Bakara, 219, 266)

"Kur'an üzerinde tedebbür/tefekkür etmiyorlar mi?" (Nisa, 82; Mü'minün, 68) Bir isin önünü, arkasini basini sonunu düsünüp tasinana müdebbir/akibet-endis ve tedbirli kisi denir.

"Kalici iyi seyler sevap olmasi itibariyle de emel/ümit itibariyle de daha hayirlidir." (Kehf, 46) Emel kökünden gelen teemmül, tefekkür anlamina gelir.

"Allah ayetlerini insanlara açikliyor, umulur ki, üzerinde tezekkür/tefekkür ederler." (Bakara, 221)

"Ey basiret sahipleri! Itibarda bulununuz." (Hasr, 2; Nur, 44) Yani ibret aliniz, ders çikariniz, üzerinde enine boyuna düsününüz.

"Develerin nasil yaratildigina, daglarin nasil yükseltildigine bakmiyorlar mi?" (Gasiye, 17-20) Yani bunlar üzerinde tefekkür etmiyorlar mi? (Nazar)

"Allah ayetlerini böyle açikliyor: Umulur ki, akledersiniz/tefekkür edersiniz." (Bakara, 242, 73, 76; Yunus, 2, 109; Hadid, 17)

Verilen örnekler fikr/tefekkür etmenin Islam'daki önemini açikça göstermektedir. Ayni anlam daha baska kelimelerle de ifade edilmistir.

ILIMLE IRFANA YOL ALMAK
OSMAN TOPRAK

Ilk sayimiza baslarken ilim ve irfanin adimiz ve gayemiz olarak bizleri temsil ettigini belirtmistik. Bu sadece bir söz degil, kimligimizi ve hayat prensibimizi ortaya koyan anlayistir. Hayati iki kapili bir hana benzeten atalarimiz, insanin bu kapinin birinden girdigini digerinden çiktigini, dünya hayatinin iste bu kadar kisa oldugunu beyan etmisler. Bugün hanlar da kapilar da hayatimizdan çikti onlarin yerini tek girisi olan devasa alis-veris merkezleri aldi. Bunun anlami, kadim, kutsal ve insan hayatinin özü olan degerlerin, insani ahirete yüz akiyla tasiyacak olan degerlerin terk edilmesi demektir. Terk edilen kadim ve kutsal degerlerin yerini nefsin hazlari, birtakim çilginliklar doldurdu.

Insanlik tarihine baktigimizda toplumlarin birtakim yanlislara düstügü, karanligin ve cehaletin insanligi ortadan kaldirmaya basladigi en ümitsiz zamanlarda peygamberlerin gelmis oldugunu ve insanligi yeniden insa ettigini görürüz. Bu insa, fitrata çagridir. Nitekim, Kâbe’yi putlarin doldurdugu, zulmün ve cehaletin en acimasizinin yasandigi bir devirde âlemlere rahmet olarak Resulullah Efendimiz gelmis, insanliga yeniden Rabbine kullugunun saadetini ve rahmetini yasatmistir. O’nun rahmeti nasil Adem peygambere tevbesinin kapisini açmissa, kiyamete kadar bütün insanliga yine bir rahmet olarak tecelli edecektir.

Resulullah Efendimizden sonra O’nun hayatini hayat olarak benimseyen tasavvuf zümresine baktigimizda ayni hassasiyetin büyük bir özenle yasatildigini görürüz. Zira, büyük sufiler, en zor zamanlarda, insanligin birtakim yanlislara düstügü zamanlarda Peygamberlerinin izinden ve yolundan giderek bir siginak olusturmuslardir. Biz bugün ilim ve irfan kavramini birlikte zikrediyor isek, iste o kutlu büyüklerin ilimlerinin, irfanlarinin bugüne düsen, bugüne yansiyan mübarek hayatlarina imreniyoruz, onlardan nurlarindan, dualarindan, himmetlerinden ve hikmetlerinden güç aliyoruz demektir.

BIR ILIM VE IRFAN MEKTEBI: NECMEDDIN KÜBRA
SAMI BAYRAKÇI

Yüzyillarca Müslüman toplumlara hizmet eden ve zaman içerisinde yüzlerce subeye ayrilarak, Islam dünyasini bir ag gibi saran tarikatlarin ilk kuruldugu dönem Miladi 12 ve 13. asirlardir. Bu yüzyillar ayni zamanda Islam dünyasinin Mogol istilasiyla çalkalandigi yillardir. Bir diger taraftan ise yine bu yüzyillar Ibn Arabi, Mevlana, Sadreddin Konevi, Ebu’l-Hasan es-Sazeli, Imam Gazali, Abdülkadir Geylani (kuddesallahü esrarahüm) gibi tarikat pirleri ve büyük din alimlerinin yetistigi asirlardir.

Kübreviye tarikatinin piri Necmeddin Kübra da (ks) bu yüzyillarda yasayan tasavvuf büyüklerimizden olup Miladi 1145 yilinda Harizm’in Hive sehrinde dünyaya gelmistir. Asil adi, Ebu’l-Cennab Ahmed bin Ömer olmakla birlikte Necmeddin ismiyle beraber Kübra lakabi ona gençliginde, üstün zekasi ve ilmi münakasalarda hep galip gelmesi sebebiyle hocasi tarafindan verilmistir.

Kendileri tüccar olmakla birlikte dini egitime önem veren bir aileye mensup olan Necmeddin Kübra, gençlik yillarini memleketi Harizm’de geçirdikten sonra, ilim tahsili için memleketinden ayrilarak dönemin önemli ilim merkezlerine seyahatler yapar. Henüz herhangi bir tasavvufi sülûku yokken bu seyahatlerinde özellikle hadis ilmiyle mesgul oldugunu görmekteyiz.

KISISEL GELISIM KISILIGIMIZI YOK ETMESIN!
KEMAL ÖZER

Modernlik denilen müptezellik, insani insan olmaktan çikarmak ve dünyayi maskeli baloya çevirmektir. Ikiyüzlülük yetmezmis gibi muhatabiniz her kisiye göre yeni bir yüz edinmenizi tesvik ediyor. Bunun için sokak maskeleri dagitiyor.

Insan ilk önce kuldur. Sadece Rabbinin karsisinda egilmelidir. Oysa adina kisisel gelisim yahut NLP denilen yakin zaman modasi, insani iblislestirmekten de öte bir çaba içinde. Iblis ki, isyani bir meslek haline getirse de, Rabbini bilir ve O’nun varligini asla inkar etmez. Lakin dayatilan yeni ögretide insan, Rabbinden de uzaklastiriliyor.

Islam, insana yeryüzünde kibirle dolasmamasini emrederken, o aksini söylüyor. Islam tevazu emrederken, o insana ‘ilah’ gibi davranmasini telkin ediyor. Diploma, basari, kariyer, motivasyon, makam, mevki, söhret ve maddi birikimle; inanç, tevazu, zarafet, iyi, güzel, hakikat, terbiye, digergamlik, tezkiye vb. her seyin yer degistirmesini istiyor.

Kazanç ve terfi için her sey mübahlastiriliyor. Haz eksenli bir hayat için, nefisler azdiriliyor, benlik ve enaniyet güçlendiriliyor. Yalan, hile, aldatma ve baskalarinin hakkina tecavüz, yükselmenin basamaklari haline dönüstürülüyor. Bilinçaltlarina sahsiyet, izzet, liyakat ve ehliyetin bu devirde geçersiz seyler oldugu mesajlari yükleniyor.

(Yazilarin tamami Ilim ve Irfan dergisi Eylül (2014) sayisinda.) ILIM VE IRFAN AILEMIZ EKI

KUL HEDEF BELIRLER KARARI ALLAH VERIR
ARIF DEDE

Yagmurlu havalarin üç gün devam edecegini ögrendi Mustafa, haberlerden. Bugünler gelecegini planlamasi için ona bir firsat sunmustu. Kaç zamandir, neler neler aklindan geçiriyordu. Ileride iyi bir kariyere sahip olmak, basarili bir hayat geçirmek için simdiden hazirlik yapmak gerektigini düsünüyordu. Yeni bir okula baslayacakti, hangi okulu seçecegine bir türlü karar veremiyordu.

Anne ve babasina bakiyor, onlarin elindeki bütün imkanlari kendisi ve kardesi için seferber ettiklerini görüyordu. Onlari elbette çok seviyordu. Ancak, kendi gelecegini de düsünmek zorundaydi.

Yagmurlu üç gün boyunca evden disari adim atmamayi düsündü. Böylece gelecegine dair önemli kararlar alabilecek, planlar yapabilecekti. Bunlari anne ve babasina sormali miydi yoksa kendi hayati oldugu için tek basina mi karar vermeliydi?

Evin içinin birden karanliga gömülmesiyle kendine geldi, düsüncelerinden siyrildi. Az önce disarida olan karanlik simdi içerideydi. Elektrikler kesilmis, evin içine karanlikla birlikte birden derin bir sessizlik de çökmüstü. Sessizlik ve karanlik kisa sürdü, az sonra elektrikler geldi.

HER ZAMAN DOGRU OLANI SEÇ!
CESUR KÜÇÜK

Seçmek ve seçilmek hayatin en güzel duygularindan biridir. Bütün hayatimizin seçimle geçtigini söylersek abartmis olmayiz. Bunun yaninda seçimi bize birakilmayan seyler de önemli yer tutar, hayatimizda.

Insan, anne ve babasini seçemeden gelir dünyaya. Sonrasinda ise hep seçimler belirler gidisatini. Mahallede arkadasini seçer. Arkadas ayni zamanda hayat yoldasidir. Fakat iyi seçim yapilmazsa bu arkadas kötülüklere giris bileti olabilir. Okulunu seçer. Ögretmenini seçer. Okulunun bulundugu çevre iyiyse, ögretmenleri iyiyse akademik basari dedigimiz ders basarisi ortaya çikar. Bu yüzden çocuklari göndereceginiz okullar iyi seçilmelidir. Okulun bulundugu sosyal yapi çok iyi incelenmelidir.

Bazen bir siniftaki bir ögrenci tüm sinifi perisan eder. Dersleri sabote eder. Ögretmenleri çileden çikarir. Yani ögrencinin devam edecegi sinif iyi seçilmelidir. Ögretmenlik hayatim boyunca nice basarili ve gayretli ögrencinin bu tarz siniflar sebebiyle söndügünü ve derslerden koptugunu gördüm. Bu siniflar ögretimi baltaladigi gibi çocugun ahlak egitimini de sekteye ugratabilecek siniflardi.

VAKIT DEGERLIDIR, KIYMETINI BILELIM!
ESRA KÜÇÜK

Modern insanin en büyük kayiplarindan birisi de, vakitle arasinin iyi olmamasidir. Yasadigimiz çagda bizi oyalayan, kendine baglayan, aklimizi çelen ve en nihayetinde vaktimizi öldüren birçok unsur var. Bunlarla bas etmek söyle dursun, mücadele etmek için bile güç toplayabilenimiz çok azdir.

Vaktimizin ölüp gitmesi bir yana, diger yandan artik her seyin son sürat hiza kostugu bu çaglarda, sakince akip giden vakti hissedebilmek çogumuza nasip olmaktan çikti. Oysa vakti ve her an damla damla nasil akip gittigini hissedebilmek, ömrümüzü heba etmekten korumak için bir imkandir.

Gelin çocuklarimizla birlikte vakti hissetme ve genisletme denemeleri yapalim:
*Günün baslangiç ve bitis saatleri eskiler için de büyük önem arz ederdi. Çocuklarinizla birlikte günesin batisini ve dogusunu seyredin.

*Evinizde, bir ormanda, bir tepede ya da sakin olan her hangi bir yerde; bir müddet hiçbir isle mesgul olmadan sessizce oturun. Dünyanin ve zamanin seslerini duymaya çalisin.

ÇOCUKLARI OKULA HAZIRLAMAK YETMIYOR, SIZ DE HAZIR MISINIZ?
ZEYNEP TEMIZER ATALAR

Eylül ayinin gelmesiyle birlikte hem çocuklari hem de anne babalari tatli bir telas alir. Artik yaz tatili bitmis ve okul zamani gelmistir. Okula baslanan ilk günler ise bazi çocuklar ve anne babalari için oldukça sikintili geçebilir. Okula baslamak bazi çocuklar için baslangiçta her ne kadar büyümek anlamina geldigi için heyecan verici olsa da bir süre sonra konforun son bulmasi, disiplinin giderek sikici olmaya baslamasi anlamina gelir. Bazen de okul ve farkli insanlar çocuk için endise verici olabilir. Fakat alinabilecek bazi önlemler, bu geçisin daha rahat yasanmasini saglar.

Okul öncesi dönem ve birinci sinif süreci, çocuklarimizin en temel becerilerini kazandiklari oldukça önemli bir zaman dilimidir. Bununla beraber bu dönemde yasayacaklari travmatik denebilecek nitelikteki olaylar da, çocuklarin ruhsal durumlarini etkiler. Bu nedenle alinabilecek birkaç önlemle bu dönemi daha kolay geçirmek, hem çocuklarin sosyal uyum süreçlerine hem de gelecekteki okul basarilarina yardimci olacaktir.

ÇITIPIT GÜNLER
BETÜL NURATA

Her sey geride kaldi; yaz tatili, Ramazan, bayram, dedemler, köy... Abim de gitti. O giderken aglamak yok diye kendime söz vermistim. Basaramadim. Boynuna sarilip agladim iste. Utanacak degilim. Hem sadece ben aglamadim, annem de agladi. Babam gözlerini kaçirdi. Biliyorum onun da gözleri nemlendi.

Annem köyden eve gelince evim evim cancagizim, dedi. Ne de olsa insanin kendi evi gibisi yokmus. Öyle dedi. Hiç de bile. Etrafima baktim özledigim bir sey var mi diye. Bulamadim. Bahçeye çiktim, bir kedi gördüm, sevinemedim. Özledigim her sey uzaktaydi simdi. Ne yapayim hemen alisamiyorum. Gittigim her yeri evim saniyorum galiba. Abim de gittigine göre ev zaten biraz eksik bir sey.

(Yazilarin tamami Ilim ve Irfan dergisi Eylül (2014) Ailemiz Ekinde.)

Muhterem Müslümanlar, sahabe-i kiramdan rivayet edildigine göre Ramazan-i serif yaklastiginda...

Mübarek Ramazan ayinin gölgesi üzerimize düstü. Çok sükür yeniden ulasiyoruz bir kutlu zaman dilimine....

Ilim ve Irfan dergisinin Mart 2024 sayisi Ramazan dosyasiyla çikti....

IRFAN BASIM YAYIN DAGITIM SAN. VE TIC. LTD. STI.
Zafer Mahallesi Kurultay Sokak No:1/6 Yenibosna | Bahçelievler / Istanbul | Telefon: 0(212) 694 98 98
Copyright © 2012-2016